• Albatrosun Perşembesi romanı, Türk Edebiyatı’nda unutulan bir teknikle kaleme alınmış sıra dışı bir roman olma özelliğine sahiptir. Mektup Roman örneklerinden yola çıkarak konuya yaklaşacak olursak, Albatrosun Perşembesi kendine külliyatta yer bulmakta zorlanmayacaktır. Öyle ki karşılıklı olduğu halde karşılıklı zaman diliminde yazılmayan mektuplar serisinden oluşan kitap aslında bir mektuplaşmadan ziyade birleşmeyi birlikte oluşturulan bir hikâyeyi anlatmaktadır. Nemra Tuna ve Nehar Baybora’nın nam-ı diğer Albatros ile Perşembesinin…

  • YAŞAMA KENARDAN BAKAN YAZAR: LEYLA YILDIRIM

    Leyla Yıldırım. İnsan ve toplum ruhun derinliklerinde gizli kalmış, kendimizin bile bilmek istemediği gerçekleri romanlarında yüzümüze vuran bir yazar. Yerli-yabancı finansörler tarafından desteklenen, yazdırılan romanları karşılığı ödüller verilen yazarlardan değil. Bu yüzden midir, toplumun düşünmez-okumaz özelliğinden midir bilinmez Leyla Yıldırım, bilinmesi gerektiği halde toplum tarafından bilinmeyen yazardır.

    Celal ÇETİN Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayın (tuhafsite.com)

     

  • Her ülkenin dili onun kimliğidir ve dilde yaşanacak dejenerasyon zamanla kimliğe sirayet edecek, geri dönüşümsüz hasara sebep olacaktır. Bu noktada Türkçe’nin yaşadığı erozyonun vahim sonuçlarından bahsetmek yerinde olacaktır.

  • Çanakkale Savaşı’nı anlamak demek aslında o dönemi ve dönemin tarihini de bilmek demektir. Kaçımız Çanakkale hakkında bilgi sahibiyiz acaba? Diye soracak olursak sayı tahmin edilenin altında kalacaktır çünkü tarih var olan sıkıcı duruşundan mütevellit eğlenceli okuma alanları içerisinde yer almamaktadır. Türkiye okuma oranları bakımından zaten sıralamalarda sonu çekerken bir de bunu tarih okuması başlığı altında incelersek çok daha vahim verilere ulaşmış oluruz.
    Çanakkale Savaşı denilince akla ilk gelen “kahramanlık” kelimesidir ve kesinlikle doğru bir kelimedir ve bunun kanıtı;