Aynı olayda ve anda kadınla erkeğin bakış açılarının ne kadar değişken, beklentilerin ne kadar farklı olduğunu göreceksiniz. Yapmayı düşleyip durmak, söylemek isteyip susmak… Bu değil midir zaten ilişkileri içinden çıkılmaz hale getiren?
Aşkın her iki yüzünde yaşanan, kendileriyle hesaplaşan, yarım hikâyeleri kapatan, sorunların üstesinden gelebilmek için yok oluştan geçen bir çift yüreğin hüzünle ettikleri gece dansı…
“Onu yakalayamadığımda ellerimin arasından kayıp gidişine seyirci kaldım. Yağmurun altında öylece baktığımı hatırlıyorum. Kulaklarımda çınlayan tek kelimeyle üstelik…
“Orospu...”
Aşkın her iki yüzünde yaşanan, kendileriyle hesaplaşan, yarım hikâyeleri kapatan, sorunların üstesinden gelebilmek için yok oluştan geçen bir çift yüreğin hüzünle ettikleri gece dansı…
“Onu yakalayamadığımda ellerimin arasından kayıp gidişine seyirci kaldım. Yağmurun altında öylece baktığımı hatırlıyorum. Kulaklarımda çınlayan tek kelimeyle üstelik…
“Orospu...”
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Yanlışları taşımak barıştan, barışsa kabulden geçmekteydi.
Gerçeği olduğu gibi kabul etmek, devamı sağlardı. Dindirmese bile sustururdu. Gözyaşları sıklıkla akmaz olur, gecelere saklanırdı. Her yastığa konduğunda baş uyumadan önce anımsanır, tekrar yaşanırdı. İlk günler devam edemeyecek kadar kötü hisseden kalp, her şafakta daha az acırdı.
Gerçeği olduğu gibi kabul etmek, devamı sağlardı. Dindirmese bile sustururdu. Gözyaşları sıklıkla akmaz olur, gecelere saklanırdı. Her yastığa konduğunda baş uyumadan önce anımsanır, tekrar yaşanırdı. İlk günler devam edemeyecek kadar kötü hisseden kalp, her şafakta daha az acırdı.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Sorular peş peşe çıkıp geldiğinde yaralarımla tanıştım. Oysa iyileştirdiğim yanılgısıyla kendimi kandırmışım. Yaban kalmışım hayata. Hırpalaya kıra, yıllar devirmişim. Her yılı keşkelere kurban ederken onlardan uzaklaştım sanmışım. Silmiş zihnim aklıma fazla gelenleri, acılar batmasın istemişim. Ruhum eskirken ben yenilendiğimi düşünmüşüm.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Oynamadık birbirimize hayata karşı oynadığımız oyunlardan hiçbirini. Bakmadık ardımıza, olmayan geleceğe bakamadığımız gibi... Planlar yapmadık, hayallerimiz yoktu. Şimdiki zamanı, kimse biz kadar doyasıya yaşamadı.
Aşkı güzel kılan bu belki, içindeki hesapsızlık...
Aşkı güzel kılan bu belki, içindeki hesapsızlık...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
"Onu yakalayamadığımda ellerimin arasından kayıp gidişine seyirci kaldım. Yağmurun altında öylece baktığımı hatırlıyorum. Kulaklarımda çınlayan tek kelime ile üstelik."
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Erkek olup kadına sahip çıkmakla, kadın olup bedenine sahip çıkmak arasında nasıl bi fark olabileceğini bilmek isterdim.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
“Plan yapmamak gerek. Hesap etmemek, düşünmemek... Yanılmamak için umursamamak gerek. Belki de yola bırakmak, kadere razı gelmek, buymuş demek gerek...”
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Gün battı demişti masal, geride kalan hüzünlere takılıp kalma. Yeniden aynı yanlışa düşmemek için de unutma... Gözlerindeki gün batimi hep hüzünler taşısın, onlara tutsak olmadığını anlatırken. Bir de dolmasın gözbebeklerin, geri gelmeyecek olan acılara selam durup gülümse ki saçlarındaki bahar suratında açsın...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
"Ben neyim?" sorusuyla başlıyor, bunca yıl kimin yanında uyudum, uyandım'la devam ediyor. Bu kadını istedim mi yoksa ne zamandan beri istemiyorum belki hiç istemedim. Birbirimizi tanıyor muyuz? Kimsin sen? Yatağımda, koynumda, banyomda, evimde ne işin var? Çocuklarım sana anne derken, ben neden kadınım diyemiyorum...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Umudumu yitirmedim galiba, çekildim sadece kabuğuma, tutunup yalnızlığa kadın olmanın gereği dedim... Savruldum kendi koynuma.
SADE'CE
tenin aklına hâkim, aklın ruhuna teslim olunca, gün geceye dönüp başın yastığı bulunca, içinde uyananlar suratına düşen tebessümde yanar, tutar, ayağa kalkar.
TUNUS'TA
SADE'CE
tenin aklına hâkim, aklın ruhuna teslim olunca, gün geceye dönüp başın yastığı bulunca, içinde uyananlar suratına düşen tebessümde yanar, tutar, ayağa kalkar.
TUNUS'TA
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
'Benden vazgeçer misin? ” diye sorduğunda bilmem demiştim. Artık biliyorum. Senden asla vazgeçemem prenses. Sen benim saklı cennettim, yasemin kokulu kadınımsın. Sen de benden vazgeçme olur mu? Daha fazlasını hak eden sevgimizi yok etme ne olur? Zamana ihtiyacımız var ve ben vermeye hazırım. Daha çoğuna hazırım. Bundan öncesinden farklı bir bundan sonrasına var mısın?
Üzerindeki yeşil elbise çok yakışmış... Saçlarını savur rüzgârda, savur ki kokusu bana kadar gelsin. Gecemi aydınlat daima. Sevgiyle ve benim olarak kal. Seni seviyorum. ”
Üzerindeki yeşil elbise çok yakışmış... Saçlarını savur rüzgârda, savur ki kokusu bana kadar gelsin. Gecemi aydınlat daima. Sevgiyle ve benim olarak kal. Seni seviyorum. ”
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Aşk, Ey aşk! Ne buruk, ne mutlu, ne de acı... Anlayamadığım bütünlük duygusu... Hepsinden bir parça ama asla tamamı değil. Hep bir eksik, belki bir fazla... Onunla olanı onda bırakıp terk ettiğim yollarda gözyaşlarımdı yanı başımda. İçimde bir çocuk ağıtı, avuç avuç cam kırıkları gözbebeklerimde deşmemek için kendime tutunuyorum diyen şaire hak verip çığlık çığlığa gidişimdi aslında. Hep bir gece vardır ya. O geceden sonra eskisi gibi olmaz hayat. Ne çok böylesi karanlıklar yaşadım. Gün ağarırken yeniye merhaba diyen gözlerim korkarak baktı karşımda durana. "Alışana kadar," diyerek avuttum kendimi. “Dene baki Ne kolay..."
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Yalnızlık bazı kadınların tenindedir. Ondan ne yaparlarsa yapsın kurtulamazlar. Ne soyunmak işe yarar, ne giyinmek. Bazı kadınlar yalnız doğar. Yazgısında vardır. Teni yalnızlık kokar. Sızan, akışkan ve ele geçiricidir. Sessiz olduğu kadar dingin... Dokunduğu her yerde izi kalır. Ben yine de severim onu. Doğduğumdan beri taşımakla zorunlu kılındığım için belki.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Özlemin en güzeli; yaşadığın, sevdiğin, bildiğin toprağa ve kente duyulandır.
Geri döndüğünde hasretle dolan gözlerinden akan iki damla yaşta can bulduğundandır.
Gitmek lüksüne sahip olmak kadar kavuşmak da vardır.
Kulağına dokunan fısıltı. “Hoş geldin." derken
Tebessüm ettiğin aslında İstanbul Sultandır.
Geri döndüğünde hasretle dolan gözlerinden akan iki damla yaşta can bulduğundandır.
Gitmek lüksüne sahip olmak kadar kavuşmak da vardır.
Kulağına dokunan fısıltı. “Hoş geldin." derken
Tebessüm ettiğin aslında İstanbul Sultandır.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
'Seni durdurmanın yolu var mı?' diyerek vardığım deniz kenarında izlediğim Sade'nin deyimiyle İstanbul Sultan; her zaman olduğu gibi durulmamı, günün koşuşturmasına dalmış haldeki insanlardan uzağa, uçan martılardan birinin kanadına kurulup göklerde süzülmemi sağladı. Buğu çökmüş simasında gördüğüm siluet sevdama dönüştü. Yüzümü yalayıp geçen rüzgâr, öpücükleri oldu. Tebessümüme düşen kederse aldığım karar.. Ben oldukça onu rahat bırakmayacağın açıktı. Gitmek düşüncesi aklıma hâkim olduğunda, "Gitmem gerek," diyerek arabayı çalıştırdım. "Her şeyden ve herkesten uzağa.." Ama önce yapılması gereken son bir şey vardı.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Erkeklere ağlamaması öğütlenirken duygularıyla başa çıkma yolları niye öğretilmez? Sözlerimizden akan yaşlar, bizden kimliğimizi alıp gider korkusu mudur bu tembihin altındaki, yoksa zayıflıktan doğacak aciz duruşa erkek egosunun sığmayacağı öngörüsü mü?
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Bir kadınla olmak ve kalmak ayrıcalığı erkek ruhuna bahşedilmiş lütufların en güzeli olsa gerekti.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Bir aşk bittiği zaman ne kalır geriye?
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
“Nereden nereye,” dedim kendi kendime. “Plan yapmamak gerek. Hesap etmemek, düşünmemek... Yanılmamak işin umursamamak gerek. Belki de yola bırakmak, kadere razı gelmek, buymuş demek gerek...”
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Karşımda asılı duran tabloya bakmayı sevdiğim için hep aynı yere otururdum. Tabloda bir adam silueti vardı. İkiye ayrık. Ben gibi. Benim hayatım gibi.
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Gitmesi mi gerekiyordu? Ruhum diğer yarısı olmadan yaşayamaz. Benimsemek bana ait olmadığından belki çabuk ve hızla yaşanmıştı. İçimden ağlamak geliyor. Koskoca adam için tuhaf bir istek olsa da içimden gelen bu. Ama yapamam ki...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Hayat kazançlar kadar kayıplarla büyütüyor bizi. Acılar karşısında ürettiğimiz savunma mekanizmaları koruma kalkanlarına dönüşüyor bir zaman sonra. Öldürmeyen acı güçlendirir ya...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Gitmem gerekiyordu. Her şeyi bırakmalı ve arkama bile bakmadan uzaklaşmalıydım.
İçimdeki yılgınlık boylu boyunca uzuyor, hüzün dudaklarımdan dökülen kelimelere sinsice sızıyordu. Her yudumda biraz daha kanıma karışan bir zehir gibi ele geçiriyor, yıkıma doğru sürüklüyordu.
Yapılması gereken kaçabildiğim kadar uzağa gitmeyi başarmaktı. Ondan ötesi olmadığını bile bile...
İçimdeki yılgınlık boylu boyunca uzuyor, hüzün dudaklarımdan dökülen kelimelere sinsice sızıyordu. Her yudumda biraz daha kanıma karışan bir zehir gibi ele geçiriyor, yıkıma doğru sürüklüyordu.
Yapılması gereken kaçabildiğim kadar uzağa gitmeyi başarmaktı. Ondan ötesi olmadığını bile bile...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Zaman ne tuhaf şekillerde karşı karşıya gelmemizi sağlıyor, değil mi? Nefretle sevginin ara boşluğunda olduğumuz için ne kopabiliyoruz, ne bir araya geliyoruz. Başka tenlerde, başka kokularda can bulan, aşkı asla birbirimize karşı üretemeden bağlı ve bağımlı kılıyoruz birimizi, diğerimize...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Yaşam diğerini kollayıp gözetmekle sorumlu kılıyordu her birimizi. Ne kadarına gücümüz var ise o kadar emekle, 'Daha fazla ne yapabilirim' mi düşünmekle mutlaka bir şeyler bulunabiliyordu. İş ki faydalı olmak maksada konsun, kendinden ötede bir dünya olduğunu akıl algılasın, daha sonra kalp ona eşlik etmeye, hatta birlikte çalışmaya başlıyordu...
Leylâ YILDIRIM Aşk İki Yüzlüdür
Kategori: Kitapların İçinde Yolculuk
Etiketler: Aşk İki Yüzlüdür, Sadece Tunusta, Leyla YILDIRIM, GiTa, Leyla
Tarih: Pazartesi, Şubat 20, 2017























