ÇİÇEK DÜRBÜNÜ; (Kaleydoskop);İçine bakıldığında renkli desenler görülen bir aygıttır. Bu desenler, ışığın yansımasıyla elde edilir ve dürbün hareket ettirildikçe sürekli değişir.
İşte bu roman okuyana her defasında farklı bir tat bırakacak hikâye ve hikâyecikler bütünüdür. Hüzün olduğu kadar polisiye, intikam olduğu kadar kefaret, insana dokunduğu kadar kaçış romanıdır ve ışığın cam parçalarıyla yaptığı dansın bir benzerini okuyanın bu romanla yaşaması olasıdır.
Her insanın kaçmak, yeniden başlamak istediği bir hayal yeri vardır, olmalıdır da. İşte Kırık Kalpler Oteli ve o otelin sakinleriyle hayatından vazgeçen bir kadının kesişen yollarında yeniden başlama üzerine kurgulanmış bir polisiyedir bu aslında. Kimlik, günah, aile üzerine insandan insana geçen bir bütündür. Parçalarıyla hüzünlere ve yüreklere dokunan…
Serra’nın kocasının öldürülmesinin ardından tanık koruma programına alınıp oğluyla birlikte Kırık Kalpler Oteli’ne gidişi, otelde yaşayan ve aile gibi olan insanlarla yaşamaya başlaması ve tüm bunlar olurken otelin sahip olduğu kendine has karmaşasının ve insanlarının öyküleriyle bezenen kendini ararken bu otelde bulan bir kadının peşinden otele gelen kiralık katile âşık olmasının hikâyesidir kısaca…
“Senden bir eş ve çocuk aldım Komiser, bir eş ve çocuk bırakıyorum, umarım bu sefer mutlu olursun.”