Romanlar kapımı çaldığında ben henüz onları yazmaya hazır değildim. Onlar bu küçük ayrıntıyı salladı mı derseniz… Hayır, tabii ki…
Ve böylece başladı roman yazmak… Yıllar geçti, sayfalar geçti, hayat geçti lakin romanlar gelmeyi sürdürdü. Öykünün içinde soluk alıp vermeye başlayanlar bilir, roman yazmak bir noktadan sonra yazarın romana teslimiyetini gerektirir ve yazar olmak işte bu teslimiyetin ölçüsü demektir. Ne kadar? Sorusunun cevabına tamamı dediğimde beş roman bitmişti.
Her biri hayatımın farklı bir döneminin şahidi ve yoldaşı oldular. Kendi hikâyeleri ile beni zengin kıldılar. Her birinden ayrı şeyler öğrendim ve bugün geriye dönüp baktığımda yüksek sesle söylüyorum ki “Benim roman yazmam kadar, romanlarım da beni yazdı…”
Yazmak işte böyle bir şey… İyi okumalar olsun…
“YENİDEN BAŞLAYANLAR İÇİN”
Bu roman okuyana her defasında farklı bir tat bırakacak hikâye ve hikâyecikler bütünüdür. Hüzün olduğu kadar polisiye, intikam olduğu kadar kefaret, insana dokunduğu kadar kaçış romanıdır.
Romanların içinde bahsi geçen öyküler...
Tutulamayan Sözler
Albatrosun Perşembesi
Aşk İki Yüzlüdür
Kitabımın Kenarı
Kırık Kalpler Oteli...
Hepsinden bir parça...
CAPTCHA sorusuna doğru cevap vermediniz. Lütfen cevabınızı kontrol ediniz.
CAPTCHA alanını seçmediniz. Lütfen 'Ben robot değilim' alanını seçtikten sonra tekrar deneyiniz.
Bu formu zaten doldurdunuz. Eğer başka bir mail adresi kaydetmek istemiyorsanız yeniden kendi mail adresinizi girmenize gerek yoktur.
Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederim.
Leylâ YILDIRIM
Merhaba,
Kaydınızı başarıyla sistemime kaydettim. Bundan sonraki tüm gelişmeleri girmiş olduğunuz mail adresinize paylaşıyor olacağım.
Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederim.
Leylâ YILDIRIM